Filistinlileri temsil eden avukatlar, Almanya’nın İsrail’e olan bağlılığını sürdürmesi nedeniyle şansölye ve diğer üst düzey politikacılar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Berlin, Almanya – Bir grup avukat, aralarında Şansölye Olaf Scholz’un da bulunduğu üst düzey Alman politikacılar hakkında, İsrail’in Gazze’de işlediğini söyledikleri soykırıma “yardım ve yataklık etmekle” suçlayarak Alman federal savcısına suç duyurusunda bulundu.
Ulusal güvenlik politikasını yönlendiren ve silah ihracatına izin veren ülkenin Federal Güvenlik Konseyi’nin çok sayıda üyesine karşı açılan dava Cuma günü açıklandı.
Scholz’un yanı sıra Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Maliye Bakanı Christian Lindner ve diğerleri de suçlanıyor.
Davanın arkasındaki avukatlar, aralarında Filistinli-Alman göç uzmanı Nora Ragab’ın da bulunduğu, kökleri Gazze Şeridi’nde olan iki Filistinlinin ailelerini temsil ediyor.
Ragab yaptığı açıklamada, “Biz diasporadaki Filistinliler olarak ailelerimize ve halkımıza karşı işlenen soykırıma seyirci kalmayacağız.” dedi. “Elimizdeki tüm imkanları kullanacağız. … Bugün Alman hükümetini Gazze’deki soykırımdaki suç ortaklığından sorumlu tutmayı hedefliyoruz.”
Avrupa Hukuki Destek Merkezi, Filistin Kamu Diplomasisi Enstitüsü ve İngiltere merkezli Filistin Yasası davayı destekleyen sivil toplum kuruluşları arasında yer alıyor.
Ortak yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Alman devleti, Gazze Şeridi’ne ve Filistinlilere yönelik saldırısında İsrail’e en güçlü siyasi ve maddi desteği veren ülkelerden biridir.”
Davayı destekleyen avukatlardan biri olan Alexander Gorski, “Hukuki açıdan ve Almanya’daki siyasi manzara göz önüne alındığında bu davanın zor olacağını” kabul etti.
Al Jazeera’ye “Fakat yargı sektöründe çalışan insanlar olarak bir şeyler yapmaya çalışmanın bizim sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz” dedi. “Dünya çapında bir soykırımın canlı yayınlandığını görüyoruz ve buna rağmen İsrail hükümeti hâlâ diğer ülkeler tarafından destekleniyor ve onlardan silah alıyor.”
Hamas’ın güney İsrail’de 1.139 kişinin öldürüldüğü 7 Ekim saldırılarının ardından İsrail hükümeti, Gazze’de bugüne kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 29.000’den fazla Filistinliyi öldüren bir askeri harekatla misilleme yaptı.
İsrail, yoğun nüfuslu bölgeyi yöneten Hamas’ı ezmek istediğini söyledi ancak dört ay süren savaşın ardından yaşanan yıkıcı sivil kayıpları dünya liderleri arasında alarma neden oluyor.
Ocak ayının sonlarında, Birleşmiş Milletler’in en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), İsrail’in Gazze’de uluslararası Soykırım Sözleşmesini ihlal eden eylemlerde bulunmasının “makul” olduğuna karar verdi.
Cuma günkü davanın arkasındaki avukatlar, mahkemenin kararından bu yana Almanya ve diğer tüm üçüncü taraf devletlerin İsrail’in bu tür eylemlerde bulunmasını engellemeye çalışması gerektiğini söyledi.
Ancak Ekim ayından bu yana pek çok Alman yetkilinin açıklamalarıyla soykırımı “kışkırttığı” öne sürüldü.
Dava aynı zamanda Almanya’nın İsrail’e yaptığı silah ihracatına da odaklanacak.
Bunlar 2023’te bir önceki yıla göre önemli ölçüde arttı ve bu artışın büyük kısmı 7 Ekim’den sonra Alman hükümeti tarafından onaylandı.
UAD’nin kararına rağmen, Almanya’nın İsrail’e daha fazla tank mühimmatı göndermeyi “prensipte zaten kabul ettiğini” söylediler.
