Muhammed Nimah Nasır, Ekim ayından bu yana sınır ötesi çatışmalarda öldürülen üçüncü üst düzey komutan oldu.
Hizbullah, İsrail’in güney Lübnan’da düzenlediği saldırıda üst düzey bir komutanın öldürüldüğünü, bunun yaklaşık dokuz aydır devam eden sınır ötesi çatışmalarda öldürülen gruptaki üçüncü üst düzey yetkili olduğunu söyledi.
Lübnan silahlı grubu Çarşamba günü, “Hacı Ebu Naameh” olarak da bilinen Muhammed Nimah Nasser’in öldürüldüğünü söyledi. İran yanlısı grup daha sonra İsrail askeri mevzilerini hedef alan 100 katyuşa roketi fırlattığını söyledi.
Grubun Telegram’ında Nasser’in ölümünün duyurusu, konumu belirtmedi, ancak daha önce bir kaynak Al Jazeera’ya, Güney Lübnan’daki Sur’daki Hosh bölgesinde bir komutanın öldürüldüğünü söyledi. Gruba yakın bir kaynak, AFP haber ajansına Nasser’in Sur saldırısında öldürüldüğünü doğruladı.
Kaynak, Nasser’in Haziran ayında İsrail saldırısıyla öldürülen bir diğer üst düzey komutan olan Taleb Abdullah ile aynı rütbeye sahip olduğunu söyledi. O zamanlar Abdullah, Hizbullah’ın Gazze’ye yönelik bombardımana yanıt olarak 8 Ekim’de İsrail’le savaşmaya başlamasından bu yana öldürülen en yüksek rütbeli askeri yetkilisiydi. Abdallah’ın öldürülmesinin ardından Hizbullah, kuzey İsrail’e en büyük roket saldırılarından birini başlattı.
İsrail ordusu, Nasser’i hedef aldığını doğruladı ve onun Abdullah’ın “karşılığı” olduğunu ve Hizbullah’ın “güneybatı Lübnan’dan tanksavar ve roket ateşinden” sorumlu olduğunu söyledi. Ocak ayında, bir İsrail saldırısı ayrıca grubun bir diğer üst düzey komutanı olan Wissam al-Tawil’i de öldürdü.
Son saldırılar, Hizbullah ile İsrailli yetkililer arasındaki çatışmaların artması ve ABD, Avrupa ve Arap arabulucularının daha geniş bir bölgesel tırmanışı önlemek için çabalamasına yol açan gergin söylemlerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Haziran ayı sonlarında yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin odaklarını kuzey İsrail’e kaydırmaları gerektiğini söylerken, aşırı sağcı İsrailli bakanlar, Lübnan’da Hizbullah’ın kontrolündeki toprakların tam ölçekli olarak işgal edilmesi çağrısında bulundu.
Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail’in daha geniş bir savaşı önlemeye çalıştığını ancak ordusunun “Lübnan’ı Taş Devri’ne geri götürecek” kapasiteye sahip olduğunu söyledi.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, büyük bir İsrail saldırısı durumunda grubun “hiçbir sınırlama, kural ve tavan olmaksızın” savaşa hazır olduğunu söyledi.
İran ise İsrail’in Lübnan’a saldırması halinde, bölge genelinde desteklediği silahlı grupları kastederek, “tüm Direniş Cephelerinin” İsrail’le karşılaşacağı uyarısında bulundu.
Lübnan’ın Mercayun kentinden bildiren El Cezire Ased Baig, Hizbullah’ın Nasır’ın öldürülmesine verdiği yanıtın toplamda on ayrı saldırıdan oluştuğunu söyledi.
“Aslında, daha önce Güney Lübnan’dan fırlatılan füze ve roketlerden bazılarını duyduk ve işgal altındaki Golan Tepeleri’ne çarptığını gördük. Dumanın yükseldiğini ve bazı yangınları gördük” dedi.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı da Çarşamba günü gerçekleşen suikastın ardından İsrail’in güneydeki Hiam, Ayta eş-Şaab ve Markaba kasabalarına saldırı düzenlediğini bildirdi.
Baig, “İsrail aynı zamanda Güney Lübnan’ı da hedef alıyor ve bazıları bunun bir tırmanış olduğundan korkuyor” dedi.
Tırmanmayı önleme çağrıları
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu, İsrail ile Hizbullah arasında bir “yangın” çıkmasını önlemeye çağırdı.
Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Macron’un “Hizbullah ile İsrail arasındaki gerginliğin derinleşmesi konusundaki ciddi endişesini yinelediği ve Lübnan ile İsrail’in çıkarlarına zarar verecek bir yangının önlenmesinin mutlak gerekliliğinin altını çizdiği” belirtildi.
Bu arada, son aylarda Lübnan’a sık sık ziyaretlerde bulunan ABD Temsilcisi Amos Hochstein’ın da Çarşamba günü Paris’e gelerek Macron’un Lübnan temsilcisi Jean-Yves Le Drian ile görüşmesi bekleniyor.
Gallant, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, saldırıların sürdüğünü belirterek, ordunun “Lübnan’da gerekli her türlü eylemi yapmak veya güçlü bir konumdan bir anlaşmaya varmak için tam hazır olma durumuna ulaşacağını” sözlerine ekledi.
Konuşmasından kısa bir süre önce İsrail savaş uçakları, gece boyunca Güney Lübnan’daki Yaroun, Tayr Harfa ve Aytarun da dahil olmak üzere birçok köyü bombalamıştı.
Hizbullah’ın ikinci komutanı Şeyh Naim Kasım, bir gün önce yaptığı açıklamada, Gazze’de tam bir ateşkes sağlanması halinde grubun “hiçbir tartışma olmaksızın” savaşmayı bırakacağını söylemişti. Örgüt, savaşın başından bu yana bu tutumunu sürdürüyor.
Savaşın başlangıcından bu yana Lübnan’da İsrail saldırılarında en az 88’i sivil olmak üzere 543 kişi hayatını kaybederken, Hizbullah ve diğer silahlı grupların saldırılarında 10’u sivil olmak üzere en az 21 İsrailli hayatını kaybetti.
Filistin sağlık yetkililerine göre, Ekim ayından bu yana İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında en az 37.953 kişi öldürüldü. İsrail, Al Jazeera’nın İsrail istatistiklerine dayanarak yaptığı sayıma göre, 7 Ekim’de Hamas liderliğindeki güney İsrail’e düzenlenen ve en az 1.139 kişinin ölümüne yol açan saldırının ardından saldırıyı başlattı.
