Teslimat, kuşatma altındaki bölgede devam eden insani krizi savuşturmak için BM’nin asgari gerekliliklerinin çok gerisinde kalıyor.
İsrail, Gazze’ye 300’den fazla yardım kamyonunun girdiğini duyurdu; bu, altı ay önce kuşatma altındaki bölgeye yönelik savaşının başlamasından bu yana en yüksek günlük hacim oldu.
Ancak Pazartesi günkü teslimat, Birleşmiş Milletler’in, çoğu mülteci olan milyonlarca insanı açlığın eşiğinde beslemek için gereken minimum miktar olduğunu söylediği miktarın hala çok altında.
Artan uluslararası baskı altında İsrail, Pazartesi günü yaptığı açıklamada 322 yardım kamyonunun denetlendiğini ve ağır bombardıman altındaki Filistin topraklarına girmesine izin verildiğini söyledi.
İsrail’in Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü (COGAT), X hakkında yaptığı açıklamada, toplam kamyon sayısının yüzde 70’ini temsil eden 228 kamyonun yiyecek taşıdığını söyledi.
El Cezire, Mısır’la güney Refah geçiş noktasından geçen bazı kamyonları izledi. El Cezire’den Tarek Abu Azzoum’un Refah’tan bildirdiğine göre, başka kamyonlar da İsrailliler tarafından Kerem Şalom olarak bilinen Karem Abu Salem geçiş noktasından geçti.
İnsani yardım konvoylarının çoğunun su, şeker, un ve diğer temel ihtiyaçlarla dolu olduğunu söyledi.
Ancak güneyden gelen kamyonların hiçbirinin, BM ve diğer insani yardım gruplarına göre kıtlıkla karşı karşıya olan Gazze’nin kuzey kesimine ulaşmasına izin verilmediğini de sözlerine ekledi.
Refah’taki geçişi yöneten otoritenin bir sözcüsü de El Cezire’ye, teslimatın savaştan önce yaşananların sadece küçük bir kısmı olduğunu söyledi.
“Şeritte, özellikle kuzey bölgelerde ve Gazze Şehri’nde büyük bir kıtlık yaşanıyor. Güney de büyük bir insani felaketle karşı karşıya. Bu nedenle günlük olarak yardım ulaştırmak yeterli değil” dedi Hisham Adwan.
BM yardım kuruluşları ve diğer insani gruplar, kuşatma altındaki bölgedeki vahim durumun sürdürülebilmesi için Gazze’nin günde en az 500 ila 600 kamyon insani yardım ve ticari malzemeye ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Tahminlere göre, kuzey ve orta Gazze’den yerinden edilenlerin yaklaşık 1,5 milyonu şu anda, sürekli İsrail bombardımanı ve kara işgali tehditleri karşısında geleceği belirsizliğini koruyan en güneydeki Refah şehrinde barınıyor.
Ciddi kısıtlamalar
İsrail’in uyguladığı sert kısıtlamalar, Gazze’de her gün ortalama 20 ila 25 kamyonun geri çevrilmesine neden oluyor. 7 Ekim’den bu yana bazı günlerde yalnızca 100 ila 150 kamyonun girmesine izin verildi.
Son haftalarda ABD, İsrail’i sivilleri ve yardım çalışanlarını koruma ve daha fazla insani yardım sağlama taahhüdü vermesi, aksi takdirde ABD desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalması gerektiği konusunda uyardı.
İsrail, Gazze’ye yardımların denetimi, transferi ve dağıtımının hızlandırılması için önlemler alındığını belirterek, 7 Ekim’den bu yana 12 bin 197 kamyonla 257 bin 530 ton gıdanın Gazze’ye girdiğini bildirdi.
Ancak Amerikan Yakın Doğu Mülteci Yardımı örgütünün başkanı Sean Carroll, günlük teslimatların çok daha yüksek olması gerektiğini ve kuruluşların Gazze’ye girerken hâlâ İsrail’den yeterli güvenlik güvencesine sahip olmadıklarını söyledi.
Al Jazeera’ye “Gıda ve diğer yaşamsal temel ihtiyaçlardaki aşırı açığı kapatmak için günde 500’den fazla kamyon görmemiz gerekiyor” dedi.
“Asıl mesele, tüm bu yardımları kimin dağıtacağıdır” diye sordu ve BM’nin Filistinlilere yardım kuruluşu olan UNRWA’nın kuzey Gazze’ye yardım sağlamasının engellendiğini ekledi.
Yedi World Central Kitchen personelinin dahil olduğu ölümcül olayın ardından, insani yardım çalışanlarının Gazze’de işlerini yapmak için “son derece gergin” olduklarını söyledi.
