Bir diğer şüpheli suikast girişimi seçmenlere Temmuz ayındaki olayı hatırlatırken, bu olayın ABD seçimlerine olan etkilerinin tahmin edilmesi zor.
Washington, DC – Bir suikast girişimi başkanlık yarışını nasıl değiştirir?
Bu, ABD seçmenlerinin bu seçim döneminde kendisine iki kez sormak zorunda kaldığı bir soru. Cumhuriyetçi aday ve eski Başkan Donald Trump, Pazar günü FBI’ın hayatına yönelik bir girişim olarak soruşturduğunu söylediği bir olayla daha karşı karşıya.
Bu gelişme, Trump’ın bir kampanya mitingi sırasında sahnede bir silahlı saldırganın kurşunuyla hayatta kalmasının üzerinden iki ay geçmesinden sonra yaşandı.
Son saldırıdan bir gün sonra, bunun etkileri henüz net değil, ancak Trump’ın tepkisi kesin oldu. Bir ABD Gizli Servisi ajanı Trump’ın Florida’daki golf tesisinde silahlı adama ateş ettikten sonra, eski başkan meydan okuyan bir açıklama yaparak “Asla teslim olmayacağım!” diye yemin etti. Bu, Pensilvanya’daki Temmuz saldırısından sonraki anlarda Trump’ın kanlar içinde yumruğunu havaya kaldırıp “dövüş, dövüş, dövüş” diye bağırdığı anlardaki önceki duygusunu yansıtıyordu.
Trump, Temmuz ayında olduğu gibi pazartesi günü de ikinci saldırıdan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i sorumlu tuttu ve bunun Demokratların kurşunların havada uçuştuğu yönündeki “söylemleri” ve “yalanları” sonucu olduğunu söyledi.
Cumhuriyetçi stratejist James Davis’e göre bu bilindik bir tepki. Davis, Trump’ın kampanya ekibinin seçmenlere Temmuz ayında gerçekleşen ve Trump’ın milimetre farkıyla kurtulduğu saldırıyı hatırlatmayı sevdiğini söylüyor.
Davis, Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada, “Bu, Temmuz ayının aslında ne kadar yakın bir tarih olduğunu, birçok insan için ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.” dedi.
Bu durum, kritik eyaletlerdeki bazı kilit seçmenlerin oy kullanmasını sağlayabilir ve bu da sadece birkaç bin oyun önemli bölgelerde sonuçlanması beklenen seçimlerde önemli bir artışa yol açabilir.
Aynı zamanda, Pazar günkü olay şimdiye kadar Temmuz ayındaki saldırının sarsıntısından çok daha ılımlı bir tepki uyandırıyor gibi görünüyor. Bu, seçmenlerin büyük çoğunluğunun parti desteğine derinlemesine yerleşmiş olduğu bir yarışta şiddet tehdidinin ne kadar normalleştiğinin bir yansımasıdır, dedi Davis.
“Sonrasında birçok kişiyle konuştum ve sanki insanlar bunu bekliyormuş gibiydi. Ve bu korkunç,” diye ekledi. “Havadaki his şok bile değil. İnsanlar bundan daha düşünceli bir şekilde bahsediyor.”
‘Sempati yok’
Elbette Trump, Temmuz saldırısının ardından siyasi bir yükseliş gördü. Sadece iki gün sonra, Wisconsin’deki Cumhuriyetçi Ulusal Kongresi’nde zaferle sahneye çıktı.
Saldırı, izleyiciler arasındaki destekçilerin Trump’ın sağ kulağını sıyırıp geçmesinden sonra taktığı bandajları taklit eden bandajlar takmasıyla olayı dönüştürdü. Kampanyası, ölümle burun buruna gelmenin daha az kavgacı, daha birleştirici bir adayı çağıracağını vaat etti, bu yemin asla gerçekleşmese bile.
Bazı siyasi analistlere göre, Temmuz ayındaki girişim Trump’ın Kasım ayındaki zaferini neredeyse garantiledi çünkü o zamanki rakibi Başkan Joe Biden, Haziran sonundaki feci tartışma performansının ardından anketlerde çok geride kalmıştı.
Ancak miting saldırısından sadece bir hafta sonra -etkisi hakkında çoğu yüksek kaliteli anket bile yapılamadan önce- Biden yarıştan çekildi. Demokratlar, Trump’ın ivmesini büyük ölçüde etkisizleştiren bir destek artışı gören Harris’in etrafında birleşti.
Yaz boyunca yaşanan olağanüstü kampanya kesintilerine rağmen, anketler iki adayı yine başa baş gösterdi. New York Times/Siena College tarafından yakın zamanda yapılan bir anket, Michigan, Pennsylvania, Georgia, North Carolina ve Arizona gibi kilit eyaletlerde destekte yalnızca yüzde bir fark olduğunu buldu.
Siyasi stratejist Rina Shah, Trump’ın bu kez benzer bir durumla karşılaşmayacağını öngördü.
“Bu sefer sempati artışı yok,” dedi Al Jazeera’ya. “Olduğu gibi. İnsanlar inandıkları şeyi içselleştirdiler.”
Shah, düzenli olarak keşfedilmemiş bölgelere uzanan bir siyasi manzarada, benzeri görülmemiş olayların seçim dinamiklerini değiştirmek için çok az şey yaptığına dair tekrarlanan kanıtlar olduğunu söyledi. Trump’ın 2020 oylamasını bozma çabalarına ve bu yılın başlarında aldığı ceza mahkumiyetine ve Biden’ın yarıştan alışılmadık şekilde çekilmesine kadar uzanan bir dizi dramatik siyasi olaya işaret etti.
Bunu, iki partinin ateşli tabanlarının egemen olduğu bir siyasi sistemden ve çıkar gruplarının aşırı etkisinden hayal kırıklığına uğramış seçmenlerle bir araya getirince, Pazar gününden sonra pek bir şeyin değişmesini beklemiyordu.
Shah, “Dikkat eden insanlar olup bitenlere karşı tamamen duyarsız,” dedi. “Sonra dışarıda çok fazla ilgisizlik var, çünkü Amerikan temsili demokrasisi bozuldu.”
Siyasi şiddet eğilimi
Elbette, Pazar günkü olayların siyasi at yarışının dışında daha büyük bir etki yaratması muhtemel olsa da, yine de uzun bir gölge düşürmesi muhtemel.
Temmuz saldırısında Gizli Servis’in adayları nasıl koruduğu ve bu adayların nasıl güvenli bir şekilde kampanya yürüttüğü konusunda bir hesaplaşma yaşandı. Gizli Servis, Florida’da çok daha kötü olabilecek bir durumu önlediği için övülse de, bu soruların devam etmesi muhtemel.
Biden, Pazartesi günü yaptığı ilk kamuoyu açıklamasında, kurum için daha fazla kaynak çağrısında bulunarak Gizli Servis’in “daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu” söyledi.
“Ve Kongre’nin onların ihtiyaçlarına cevap vermesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Trump ise Temmuz saldırısından sonra seçim kampanyasında kaldı, ancak kurşun geçirmez camlar ve görüş hatlarını engelleyen bariyerler, artık mitinglerinin vazgeçilmezi. Kampanyası, Salı günü Michigan, Flint’te yüz yüze bir miting de dahil olmak üzere yaklaşan etkinlikleri iptal etmeyi planladığını belirtmedi.
George Mason Üniversitesi Irk, Siyaset ve Politika Merkezi’nin kurucu direktörü Michael Fauntroy, son olayın ardından siyasi çevrelerde pek fazla vicdan muhasebesi yapılacağını beklemediğini söyledi.
Fauntroy, olayı, Trump’ın muhalifleri şeytanlaştırmak için uyguladığı ve silahlara bu kadar kolay ulaşılabilen bir ülkede barut fıçısı yaratmaya yardımcı olduğu siyasi stratejilerin mantıksal sonucu olarak nitelendirdi.
“Bu, Amerika’nın siyasi şiddete doğru yöneldiği sürekli bir dönüş,” dedi. “Kimse buna şaşıramaz.”
Fauntroy, Trump’ın siyasetteki ilk günlerinde ırkçı “doğum yeri” komplo teorileri yaydığı eski Başkan Barack Obama’ya işaret etti. 2014 Washington Post raporu, Obama’nın kendisinden önceki başkanlara göre üç kat daha fazla tehdit aldığını buldu.
