Rusya’da kabul edilen tartışmalı bir yasayı anımsatan ‘yabancı ajan’ yasası Tiflis’te protestoları tetikledi.
Binlerce kişi tartışmalı “yabancı ajanlar” yasa tasarısını protesto etmek için üst üste ikinci gün Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te sokaklara döküldü.
Çarşamba günkü son gösteri, tasarının parlamentodaki ilk okumada kabul edilmesinden bir gün sonra gerçekleşti. Önerilen yasaya karşı protestolar şiddete dönüştüğü için Salı akşamı en az 66 kişi tutuklandı.
İşte bilmen gereken.
Yasa neleri içeriyor?
“Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı Üzerine” yasa tasarısı, resmi olarak yurt dışından gelen para akışlarının ifşa edilmesini hedefliyor, ancak eleştirmenler, bunun hükümetin karşıt sesleri bastırmanın bir yolu olduğundan korkuyor.
Önerilen mevzuat, medya kuruluşları gibi kuruluşların, fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yurt dışından almaları halinde “yabancı ajan” olarak sınıflandırılabileceğini şart koşuyor.
Eleştirmenler, yurt dışından veya bir tür “yabancı etki” altında mali destek alan tüm kuruluş veya kişilerin “yabancı ajan” olarak ilan edildiği Rusya’da çıkarılan benzer bir yasaya işaret ettiler.
Gürcistan’ın eski eğitim bakanı Ghia Nodia, El Cezire’ye, medyanın büyük bir kısmının hükümet tarafından kontrol edildiği bir ülkede yasanın basın özgürlüğünü bastırma olasılığının yüksek olduğunu söyledi.
“Gürcistan’daki bağımsız medyanın büyük bir kısmı dışarıdan destek alıyor. Hükümet bunun sadece şeffaflık için olduğunu söylüyor ama bu yasa taslağı Rus yasasını model alıyor ve Rusya’da yasa bağımsız medyayı bastırmaya yönelik bir adımdı” dedi.
Parlamento üyesi Khatia Dekanoidze Al Jazeera’ya, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’den fon ve teknik yardım alan “Gürcistan’ın demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü güçlendiren çok canlı bir sivil topluma sahip olduğunu” söyledi.
Rusya’nın geçen yıl Şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesinden günler sonra Gürcistan, Ukrayna ve Moldova ile birlikte AB üyeliğine başvurdu.
Haziran ayında AB liderleri Kiev ve Kişinev’e resmi aday statüsü verdi, ancak Tiflis’in önce bir dizi reformu uygulaması gerektiğini söylediler.
Dekanoidze, finansman fırsatlarının sivil toplum gruplarıyla sınırlandırılmasının Avrupa Birliği’ne katılmanın önünde bir engel olacağını söyledi.
Son durum nedir?
Hükümete liderlik eden parti ve parlamentonun en büyük gücü olan Gürcü Rüyası’nın da başkanı olan Başbakan Irakli Garibashvili, yasanın ülkenin çıkarlarına ve güçlü Gürcü Ortodoks Kilisesi’ne karşı çalışanların kökünü kazımaya yardımcı olacağını söyleyerek yasa tasarısını savundu. Gürcü haber ajanslarına göre, ayrıca, Gürcistan’ın “radikal muhalefetini” protestocuları Salı günkü mitingler sırasında “benzeri görülmemiş şiddet” uygulamaya teşvik etmekle suçladı.
Ancak Gürcistan cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili göstericilere seslendi ve onları desteklediğine dair güvence verdi. Avrupa yanlısı lider, yasa taslağına oy veren milletvekillerinin Anayasa’yı ihlal ettiğini söyleyerek, meclisten geçmesi halinde yasayı veto edeceklerini taahhüt etti.
Protestolar, Gürcistan’da resmi tatil olan Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Çarşamba öğleden sonra düzenlenen yürüyüşle yeniden başladı.
Göstericiler, “Rus yasalarına hayır” diye bağırarak merkezi Rustaveli Bulvarı’ndan parlamentoya doğru Gürcü ve AB bayrakları taşıdılar.
Gürcistan medyasının Çarşamba günü bildirdiğine göre, içişleri bakanlığı protestocuları küçük holiganlık ve devlet otoritesine direnmekle suçladı.
Bakanlık, “İnsanlar sözde ‘Molotof kokteyli’ ve havai fişek atarak parlamento binasına organize bir saldırı başlattı” dedi.
Bakanlık, Salı günkü çatışmalarda 50’ye yakın polis memurunun yaralandığını ve çok sayıda polis memurunun hala hastanede olduğunu da sözlerine ekledi.
Uluslararası tepki ne oldu?
Soğuk Savaş yıllarında tamamı Sovyetler Birliği’nin kontrolü altında olan Baltık ülkeleri Estonya, Letonya ve Litvanya’nın dışişleri bakanları Çarşamba günü yaptıkları ortak açıklamada yasa tasarısıyla ilgili kaygılarını dile getirdiler.
Baş diplomatlar, “Gürcistan Parlamentosunu, ülkenin gerçek çıkarlarını sorumlu bir şekilde değerlendirmeye ve Gürcistan halkının AB ve NATO’ya doğru ilerleyen demokratik bir ülkede yaşama özlemlerini baltalayabilecek kararlardan kaçınmaya çağırıyoruz.” her iki örgütün de üyesi olan üç ülke.
Aynı zamanda, Gürcü hükümetine halkın barışçıl protesto hakkına saygı duyması çağrısında bulundular.
Son yıllarda, Gürcü yetkililer, Tiflis’in Brüksel ile bağlarını ciddi şekilde zedeleyen, demokraside gerileme algısı nedeniyle artan uluslararası eleştirilerle karşı karşıya kaldılar.